20 Ağustos 2017 Pazar

Korkuyorum, korkmuyorum...

Geçen hafta şu anı düşünüyorum...
Saate kayıyor gözüm iki de bir, acaba diyorum tam şu anda ne diyordu bana, ellerini yüzüme hangi dakikada götürüp avuçlarının içine aldı?
Ve ben nasıl olur da bunun sonu ne olur diye düşünemedim? Nasıl da kördüm? Belki de cesaret benimki, deli cesareti bu. Bazen kendime gelmek bir adım kadar yakınken o adımı atmıyorum, seni sevmekten vazgeçmek istemiyorum ben. Söz konusu sen olunca , sonundan korkmuyorum ben. Kendimden , senden, sensizlikten bile korkmuyorum. Öylesine bir istek, sonsuz bir bekleyiş bu. Çocuklaşıyorum seni beklerken, şarkılar tutuyorum, bazen güzel şeyler çıkıyor, mutlu oluyorum. Derin bir uykuda aklım ve ben onu uyandırıp , bu sevgiyi kaybetmek istemiyorum. Geçmişini kıskanıyorum. O'nunla dinlediğin şarkıları tarihten silmek istiyorum. Size ait her şeyden nefret ediyorum. Geçmişte bile kalsa , korkuyorum. Senden, dokunduğun her tenden korkuyorum. Yine de yoluma takılmıyor korkularım. Yoluma sensizlik bile takılmıyor benim. Kendi yolumda seni seviyorum...
Sitem etmiyorum, sonuçta herkes kendi yüreği kadar yaşar aşkını, herkes kendisine yakışanı yaşar. Biz aynı şeyi paylaşırken , sen kendin kadar yaşamışsın, ben kendim kadar...
Seni severken kendime iyi de bakmıyorum ben, ama kendime iyi davranabilmem için seni unutmam gerektiğini biliyorum, seni unutmak istemiyorum. Kendimi sadece seni severken seviyorum.
Yavaş yavaş siliniyorsun hafızamdan, yıkamaya kıyamadığım gömleğimden kokun da uçup gidiyor yavaş yavaş. Gözümün önünden gitmeyen yüzünü, gözlerimi kapatıp hayal edemiyorum. Baksana , ben istemesem de gidiyorsun sen...
N'apıcam ben?
Tek başıma ne kadar canlı tutarım her şeyi bilmiyorum... Unutmak istemiyorum, unuttukça nefret etmekten korkuyorum. Uyuttuğum aklım, anılarımız silindikçe uyanacak ve ben senden nefret etmeye başlayacağım biliyorum. Senden nefret etmekten korkuyorum.
Senden nefret etsem de aynı zamanda severim onu da biliyorum, ikisini taşıyamamaktan korkuyorum. Bugün seni sevmekten vazgeçsem, yarın kendime yeni sebepler yaratırım, biliyorum. Bir gün sebeplerimin bitmesinden korkuyorum.
Susuyorum, çok susuyorum. Suskunluğumdan korkuyorum.
Her sabah sana uyanmak istiyorum. Her sabah sensizlikten içim yana yana uyanıyorum. Her sabah uyanırken ölüyorum.
Aslında sana aşık olmak,her sabah yeniden doğmak gibi, her sabah yeniden doğmaksa ,sonsuzluğa ulaşmak...
Peki ben neden her sabah ölüyorum?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder